DİYARBAKIR İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

İçkale

Mezopotamya’nın bereketli toprakları pek çok kavmin gelip geçtiği ve uygarlık ürettiği bir coğrafyadır. M.Ö. 3000’li yıllarda bölgenin egemeni Asurlulardır. Diyarbakır’ın bilinen ilk adı Asur metinlerinde karşımıza çıkar: “Amidi”

Binyıllar içinde; Hurri-Mitanniler, Urartular, Persler, Romalılar, Selevkoslar, Partlar, Büyük Tigranlar, Araplar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Mervaniler, İnaloğulları, Nisanoğulları, Selçuklular, Artuklular, Eyyübiler, İlhanlılar, Diyarbakır tarihine izler bırakırlar.

Bütün bu farklı kültürler ve devletler şaşırtıcı bir biçimde kentin temel yerleşme doğruları konusunda uzlaşırlar. İçkale’den günümüze ulaşan kanıtlara ve konumuna bakılarak burasının son yıllara kadar, kentin “yönetim merkezi” olarak sürekli bir işlev gördüğü anlaşılıyor. Bu nedenle, Kanuni Sultan Süleyman 16 burç ve iki yeni kapı ekleterek İçkale’yi genişletir.

 İçkale’deki Virantepe Höyüğü’nde yapılan kazılarda, 13. yüzyılın başlarına ait olan Artukoğulları Sarayı’nın kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Kalıntıların en önemli kısmını, dört tarafa eyvanlarla açılan süslü bir havuz oluşturmaktadır. Artuklular da görülen ve suyun hem sesinden, hem de serinliğinden yararlanmak için yapılan “selsebil”çözümü, aynı dönem yapısı olan Gazi Köşkü’nde hâlâ yaşar. Yakın dönemlere kadar yönetim merkezi olan İçkale’de, Eski Adliye, Cezaevi, Kolordu ve Jandarma binaları ve Saint George Kilisesi yeni işlev alanları ile ziyaretçilere açıktır.

 

Atatürk Müzesi (Karargâh Binası)

Umumi Müfettişlik Makamı olarak 1902 yılında inşa edilen bu bina, Atatürk’ün 1917’de 2. Kolordu Komutanı olarak Diyarbakır’da bulunduğu sırada karargâh olarak kullanılmış. 1973’te 7. Kolordu Komutanlığınca onarılmış, 2017’de yeniden düzenlenerek Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.

Valilik Kabul Makamı (Adliye B Binası)

1891-1893 tarihlerinde Büyük Adliye Sarayı olarak kullanılmak üzere II. Abdülhamid döneminde inşa edilen bina, bugün Valilik Kabul Salonu olarak hizmet veriyor.

Sanat Galerisi (Saint George Kilisesi)

Mimari özelliklerine göre MS 4. yüzyıla tarihlendirilen kilise, Artuklular Döneminde batı tarafına kubbeli bölüm eklenerek hamama dönüştürülmüş. Günümüzde Saint George Kilisesi Sanat Galerisi olarak kullanılıyor.

İdari Bina (Vakıflar Müdürlüğü-Defterdarlık Binası)

Osmanlı Döneminde kamu binası olarak işlev gören bu bina 1900-1907 yıllarına tarihlendirilmekte. Bugün Vakıflar Müdürlüğü ve Defterdarlık olarak kullanılan yapı, Müze İdari Hizmetler Binası olarak da hizmet veriyor.

İdari Ek Bina (Cephanelik) Cephanelik binası

1906 yılında Ziraat Bankası Dairesi olarak inşa edilmiş. Restorasyonu tamamlandıktan sonra idari ek bina olarak kullanılıyor.

Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü (Eski Cezaevi Binası)

Artuklular Döneminde kervansaray olarak inşa edilen yapı, Osmanlı Döneminde onarılarak cezaevine dönüştürülmüş. Eski Cezaevi Binası, Diyarbakır Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı ve Müze Müdürlüğü eser deposu olarak kullanılıyor.

Kafeterya (7. Kolordu Komutanlık Binası)

1902 tarihinde dönemin Diyarbakır Valisi Mehmet Faik Paşa amanında Kolordu Binası olarak yaptırılan bina, bugün Hevsel bahçelerinin eşsiz manzarasına açılan bir kafeterya olarak hizmet veriyor.

Artuklu Kemeri

Artuklu Döneminde, 1206-1207 yıllarında inşa edilen 10 m genişliğindeki bu sivri kemerin girişinin iki yanında aslan – boğa mücadelesini içeren ünlü kabartma yer alır.

Aslanlı Çeşme

19. yüzyıl sonlarında yaptırılan üçgen alınlıklı Aslanlı Çeşme’nin, suyun aktığı iki aslan heykelinden biri kaybolmuş, diğeri ise Müze Müdürlüğünce koruma altına alınmıştır.



 

 





İç Kale Müze Kompleksi